Daha Mutlu ve Başarılı Ortamlar.

Eskiden şirketler çalışanları seçerdi. Ancak bugün geldiğimiz noktada kalifiye çalışanlar da çalışacağı şirketi seçiyor. Donanımının ve değerinin farkında olan, hayatı yalnızca çalışmaktan ibaret olarak görmeyen, verimlilik ve başarı için motivasyonunun yüksek olması gerektiğini bilen X, Y ve Z kuşağı çalışacağı şirketi seçerken büyüme verilerinden ofis dekorasyonuna kadar her şeyine titizlikle bakıyor. Hayatımızın neredeyse yarısını -hatta fazla mesai yapanların daha da fazlasını- geçirdiğimiz ofislerde artık çalışmaya uygunluk haricinde başka kriterler de arıyoruz. Elbette şirketler de bu durumun farkında. Araştırmalar; esnek yapıya sahip, eğlence ve sosyalleşme alanları içeren, evdeymiş gibi hissettiren ofislerin, çalışanların motivasyonunu ve dolayısıyla verimliliğini yükselttiğini, bu ofislerde çalışan bireylerin daha mutlu ve başarılı olduklarını ortaya koyuyor.

Hal böyle olunca özellikle ulusal ve uluslararası ölçekteki büyük şirketler, sıradışı ofisleri ve çalışma şartlarıyla ekiplerine zengin ve reddedilmesi zor olanaklar sunuyor. Ofisler artık iki masa iki koltuktan çok öte; teknolojinin tüm imkanlarının konuşturulduğu, çalışanların ev konforunu yaşadığı, bireylerin farklılıklarını gözeten, yeşil uygulamalarla doğaya ve tüm canlılara saygının desteklendiği; çalışırken eğlendiğimiz, eğlenirken sosyalleştiğimiz, sosyalleşirken birbirimizden yeni şeyler öğrendiğimiz birer yaşam alanı. Bu yaşam alanının değişime karşılık vermesi ve ayak uydurması ise elbette moda ve trendlerle mümkün. 2018 ofis dekorasyonu trendleri işte bu değişim ve dönüşüme dair ipuçları içeriyor.

Ofis Evler - Ev Ofisler
Bilgisayar ve internetin önlenemez ve karşı konulamaz hakimiyeti ile bu mecra üzerinde çalışanlar, ofisini evine taşımakta gecikmedi. Yapabilenler home-office çalışmaya başladı, bazılarımız evinin bir bölümünü ofise çevirdi. Ne olursa olsun ofise gitmek zorunda olanlar içinse şirketler konforlu çözümler üretmeye başladı: Ev konforunda ofisler. Mutfak, yemek salonu, oturma ve dinlenme bölümü, langırt ve dart gibi oyunların bulunduğu eğlence alanı ve hatta uyuma odaları ile zamane ofislerinde, bir evde bulunan hemen her şey mevcut. Böylece çalışanlar ofiste olmaktan sıkılmıyor aksine saat ve mesai kavramı ortadan kalkıyor. Ofiste geçirilen uzun saatlerin daha konforlu olması için ofis dekorasyonunda dikkat edilmesi gerekenler var. Aydınlatmadan ses yalıtımına, havalandırmadan mobilyalara her öge sağlık, ergonomi ve rahatlık açısından ele alınıyor.

Doğa ve Doğallık Ön Planda
Gönderdiğimiz e-postalardan toplantı öncesi sohbetlere, müşteri ilişkilerinden yönetici-çalışan diyaloglarına yaşantımızda olduğu gibi çalışma hayatımızda da doğallık ve samimiyet arıyoruz. Bu eğilim ofis dekorasyonuna da yansıyor elbette. Çok işlevli alanlar, açık ofisler, doğal malzemeler ve sadelikle birleşiyor ve ortaya samimi ve huzur verici bir çalışma ortamı çıkıyor. Ahşap olabildiğince az işlenmiş halleriyle ofislerde yerini alırken doğa; dikey bahçeler, yapay çim uygulamaları, yeşil bitkilerden oluşan seperatörler, su havuzları ve doğal taşlarla çalışma alanlarımıza hayat katıyor.

Şirketler yalnızca görsel olarak değil, yapısal olarak da yenilenebilir enerji kaynakları, atık su geri dönüşüm sistemleri, kağıt ve plastik kumbaraları vb. uygulamalarla doğaya saygı duruşunda bulunuyor; çevreye olan duyarlılığını kurum politikası olarak ortaya koyuyor. Öyle ki devasa ofislerde, katlarda bisiklet yolları bile bulunuyor.

3E: Esneklik, Estetik ve Ergonomi
Doğallık ve samimiyet arttıkça duvarlar ortadan kalkıyor; yerini cam bölmelere, seperatörlere; iletişim ve etkileşime olanak tanıyan açık ofislere bırakıyor. Kapılar, koridorlar ve dar alanlar "out" geniş, dinamik ve çok fonksiyonlu alanlar "in". Yüksekliği ve genişliği ayarlanabilen masalar, birden çok şekilde kullanılabilen oturma üniteleri ile çalışma alanları yapısal olarak özgürlük kazanıyor. Bu geniş ve esnek alanların yarattığı özgürlük elbette kullanıcıların psikolojilerine de yansıyor. Geniş ve minimal alanlar yaratıcılığı artırıyor. Mekanın özgür havası, ofiste uzun saatler geçirilse bile çalışanların enerjisinin yüksek kalmasını sağlıyor.

Renklerle Gelen Dinamizm
Ofis dekorasyonunda renklerin, özellikle de zıt ve neon renklerin kullanımı oldukça moda. Canlı renkler hem yaratıcılığı tetikliyor hem de ofisin durağan havasına eğlence katıyor. Büyük ofislerde, eğer iyi bir aydınlatmaya sahipse mavi, kırmızı, turuncu gibi renklerin koyu tonları da kullanılıyor. Küçük ofislerde açık tonların hakimiyeti sürüyor ancak beyazdan ziyade dinginlik ve ilham veren yumuşak pastel tonlar kullanılıyor. Ayrıca doğayı çağrıştıran toprak tonları ve tropikal bitki temalı duvar kağıtları da oldukça revaçta.

Kaynak: www.cosalindo.com